Börek tümörleri ameliyatlarında kullanılan robotik cerrahi yöntemi kullanılıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Önal, “Böbrek tümörü ameliyatlarının yüzde 80’inini robotik cerrahi ile yapıyoruz. Erken yakaladığımız böbrek tümörlerinde, böbreği almadan ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Ameliyat öncesi her hastanın böbreğinin 3 boyutlu görüntüsünü çıkarıyoruz ve hataya yer bırakmıyoruz” dedi.
Börek tümörleri ürolojide dördüncü sıklıkta görülen tümörler arasında yer alıyor. Hastalar her hangi bir şikayetle hastaneye gittiklerinde yapılan tetkiklerde tesadüfen tespit ediliyor. Öyle ki böbrek tümörlerinin yüzde 80’i tesadüfî olarak tespit ediliyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Önal, başka nedenle yapılan tetkikler sayesinde böbrek tümörlerini erkenden tespit edildiğine dikkat çekiyor. Önal, “Bütün kanserlerde olduğu gibi çok net bir neden olmamakla birlikte aşırı kilo, hipertansiyon, sigara kullanımı, yani genel sağlığımızı etkileyecek her tür şey aslında birçok kanserde olduğu gibi böbrek kanserinde de risk faktörü olarak ortaya çıkıyor. Tabii bir de ailevî olarak genetik geçişli olan böbrek tümörleri var. Eğer ailevî hastalık saptıyorsak , aile bireylerini de genetik olarak tarayıp onları da kontrol altında tutuyoruz” diye konuştu.
“Böbrek tümörlerinde artık böbreğin tamamı alınmıyor”
Böbrek tümörleri erken safhada tespit edildiği için böbrek koruyucu cerrahisinin uygulandığını belirten Prof. Dr. Bülent Önal, ”Eskiden neredeyse böbreğin tamamının tümörle kaplanan hastalarımız geliyordu. Bu hastaların böbreklerinin tamamını almak zorunda kalıyorduk. Ama son dönemde hastalarımızın büyük bir çoğunluğu böbrekte sınırlı bir kitleyle karşımıza çıkıyor. Bu nedenle de böbrek koruyucu tümör cerrahisini uyguluyoruz. Böbreği koruyoruz, sadece tümörü çıkarmak istiyoruz. Bu tür ameliyatları yaparken tümörü etrafındaki sağlam böbrek dokusuyla birlikte alıyoruz. Tümör kapsülünün yırtılmamasına çok özen gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.
‘‘Böbreği koruyarak yaptığımız ameliyatların tamamını robotik cerrahi ile yapıyoruz’’
Prof. Dr. Bülent Önal; robotik cerrahinin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde bulunmasının çok hastalara pek çok avantajının olduğunu kaydediyor. “Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde böbrek tümörüyle başvuran hastalarımızın yüzde 80’ini robotik cerrahiyle ameliyat ediyoruz. Böbreği koruyarak yaptığımız ameliyatların tamamını robotik olarak yapıyoruz. Robotik cerrahi bize birkaç imkan sunmuş oluyor. Çünkü 3 boyutlu olarak görebiliyoruz. Lezyonun yakınına yaklaşabiliyoruz. Lezyonu böbrekten ayırırken yakından görme fırsatı oluyor. Böbrek tümörünün kapsülünde herhangi bir yırtılma olup olmadığını gösterebiliyor. Bunun yanında da 4 tane küçük delikten girerek yaptığımız için hastaların iyileşme süresi oldukça kolay oluyor. Yara iyileşme sürecini oldukça kısaltıyor. Açık cerrahide yaptığımız yara yeri iyileşme süresi biraz daha fazla oluyor. Tabi bir faktör de kozmetik avantajları .Hastanın vücudunda belirgin bir iz kalmamış oluyor. Açık ameliyatlarda yaklaşık on santimlik bir kesi oluyor. Cerrahpaşa’da robotun olması da hastalarımız için büyük bir imkan” dedi.
“Ameliyat öncesi böbreğin 3d görüntüsünü çıkarıyoruz”
Tümörü ameliyat öncesi bir yazılımla böbreğin 3D görüntüsünü çıkardıklarını vurgulayan Önal, “Tümörün boyutu, böbrekteki yeri en önemli parametreler. Bazen tümör böbreği besleyen ana damarların üstüne oturmuş oluyor ve büyüklüğü de dört santimden fazla oluyor. Biz hastanın MR’larını, BT’lerini inceliyoruz. Sonra özel 3D yazılımlarla tümörün yerini, boyutunu, böbrek içindeki pelvik sistemle ve damarlarla ilişkisini net bir şekilde ortaya koyabiliyoruz. Bu şekilde ameliyata hazır olarak girmek istiyoruz. Bu ameliyatlarda bizim en çok dikkat ettiğimiz şey, hiçbir tümör hücresi bırakmadan o tümörü çıkarmak ve geri kalan böbreğini de güzel bir şekilde onarmak. Biliyorsunuz yıkmak kolay, yapmak her zaman zordur. Dolayısıyla burada tabii tümörü aldıktan sonra böbreğin de güzel bir şekilde onarılıp fonksiyonlarına devam etmesini istiyoruz. Onkolojik sonuçlara baktığımızda böbreği koruyarak çıkarttığımız tümörlerde de nüks ihtimalinin çok az olduğunu görüyoruz. Bu nedenle de amacımız her zaman koruyarak o tümörü olduğu gibi çıkarmak” dedi.