Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘‘Küresel ticaret ve işletmeleri, özellikle de KOBİ’leri tehdit eden korumacılığın yükselişinden büyük endişe duyuyoruz. Özellikle teknoloji alanındaki son korumacı eğilimler, küresel ticaret için riskler oluşturuyor. Dünya Ticaret Örgütü’nün reforme edilmesi gerektiğine inanıyoruz ki küresel ticaret adil ve rekabetçi kalabilsin’’ dedi.
Dünya Odalar Federasyonu (WCF) Avrupa ve Asya Zirvesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde İstanbul’da başladı. Dünya Odalar Federasyonu’nun ‘İklim Değişikliği İçin İşbirlikçi Yaklaşım’ ana temasıyla düzenlenen programda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konuşma gerçekleştirdi. Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmada, küresel ticaretin adil ve rekabetçi kalabilmesi için Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) reforme edilmesi gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, ‘‘Ticaret ve iş dünyası aracılığıyla ülkeler arasında köprüler kurarak barış ve refahı sağlıyoruz. Ortadoğu ve Ukrayna’daki çatışmalar gibi artan gerilimlerle karşı karşıya olduğumuz bir dünyada, iş dünyasının istikrarı teşvik etmedeki rolünü unutmamalıyız. Bu bölgelerdeki iş dünyası ile dayanışma içinde olmalıyız. Filistin’deki insanlık dramının sona ermesi ve bölgemizde, Ukrayna’da ve Ortadoğu’da barışın bir an önce sağlanması en büyük temennimizdir’’ dedi.
‘‘KOBİ’leri tehdit eden korumacılığın yükselişinden büyük endişe duyuyoruz’’
Dünya ticaretinin yüzde 75’inin Dünya Ticaret Örgütü kurallarına dayandığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, ‘‘Serbest ve adil ticaret, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) ve WCF için bir diğer önemli önceliktir. Küresel ticaret ve işletmeleri, özellikle de KOBİ’leri tehdit eden korumacılığın yükselişinden büyük endişe duyuyoruz. Özellikle teknoloji alanındaki son korumacı eğilimler, küresel ticaret için riskler oluşturuyor. ICC, uzun süredir Dünya Ticaret Örgütü’nü (WTO) küresel ticaret kurallarının temeli olarak desteklemektedir. WTO’nun reforme edilmesi gerektiğine inanıyoruz ki; küresel ticaret adil ve rekabetçi kalabilsin. Dünya ticaretinin yüzde 75’i WTO kurallarına dayanıyor ve bu kurallar istikrar ve öngörülebilirlik sağlıyor. 21’inci yüzyılın zorluklarını karşılayacak şekilde bu kuralları korumak ve geliştirmek için birlikte çalışmalıyız. İş dünyası, bu değişiklikleri destekleme konusunda aktif bir rol üstlenmelidir’’ şeklinde konuştu.
Zirve dolayısıyla gerçekleşecek işbirliklerin önemine de değinen Hisarcıklıoğlu, ‘‘Zirve, 62 ülkeden 800’den fazla katılımcıyı, odalar, hükümetler ve işletmelerden oluşan geniş bir ağı bir araya getiriyor. Birlikte, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gibi küresel sorunlara çözüm bulmada büyük fark oluşturabiliriz. Ticaret ve sanayi odaları, özel sektör, hükümetler ve uluslararası kuruluşlar arasında bir bağlantı noktasıdır. Güçlü kamu-özel sektör ortaklıklarıyla zamanımızın en önemli sorunlarına çözümler üretebiliriz’’ diye konuştu.
İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gibi konularda kadınların çözüm bulmada öncü olabileceklerini de belirten Hisarcıklıoğlu, ‘‘Kadınlar bu süreçte önemli bir rol oynamaktadır. Anlamlı iklim eylemleri için kadınların katılımı hayati öneme sahiptir. Çalışmalar, Kadınların Siyasi Güçlenme Endeksi’ndeki bir birimlik artışın karbon emisyonlarında yüzde 12’lik düşüş sağladığını gösteriyor. Bu, kadın liderliğinin ne kadar etkili olabileceğini ortaya koymaktadır. Kadınların daha fazla yer aldığı ulusal parlamentolar, daha güçlü iklim politikaları geçirerek çevresel açıdan daha iyi sonuçlar elde etmektedir. Kadınlar, doğal kaynak yönetimi ve koruma çabalarının ön saflarında yer almaktadır. Kadın girişimcileri desteklemek, daha sürdürülebilir işletmeler ve daha yeşil, adil bir gelecek oluşturmamız anlamına gelir’’ sözlerini ifade etti.
‘‘Daha temiz, yeşil ve doğayla daha uyumlu bir iş döngüsü kurmalıyız’’
Zirvenin ’İklim Değişikliği İçin İşbirlikçi Yaklaşım’ ana temasıyla düzenlendiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “İleriye dönük olarak bu zirve sadece bir başlangıçtır. COP29 (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı) Kasım 2024’te Azerbaycan’da gerçekleştirilecek. Bugünkü zirvemiz de bu büyük çabanın bir parçasıdır. Bugünkü tartışmalarımız ve fikirlerimiz, bu küresel hedeflere katkıda bulunacaktı’’ dedi.