Okulların kapandığı, ders, ödev ve sınav kaygısının geride kaldığı, çocukların evde ve aileyle birlikte daha fazla zaman geçirebileceği bir sürece girmekteyiz. Çeyrek yüzyıldır bir ruh sağlığı mensubu olarak söylemeliyim ki; sağlıklı, başarılı ve mutlu nesiller yetiştirebilmenin en temel unsuru ailede kurulan dengeli, doyumlu ve huzurlu bir ortam ve ilişkilerdir. Öncelikle bu süreçte, çocuklarımıza ve gençlerimize evde oldukları, bizimle daha fazla zaman paylaşabildikleri için memnun ve mutlu olduğumuz hissiyatını verebilmeliyiz. Esasen yetişkin olduğumuzda dahi bu ihtiyaç, varlığımızla yakın ilişki içinde olduğumuz diğerleri tarafından kabul görme ihtiyacımız, devam etmektedir. Sıcak bir gülümseme, göz kontağı kurularak, TV, tablet, telefonla ilgilenmeden yapılan sohbetler, birlikte oynanan oyunlar, birlikte yenilen yemekler bu bağı güçlendirecektir. Bazen mutfakta birlikte pişirilen bir tatlı, ebeveynle işe gitme gibi bir etkinlik de olabilir bu bağı kuvvetlendiren. Çocuklarımıza sürekli telefonu bırak, tabletle çok oynadın gibi uyarılar yapmaktansa, ilgisini aynı düzeyde çekecek farklı etkinliklere yönlendirebiliriz. Yaz ayları çeşitli spor etkinlikleri daha ulaşılabilir olmakta, kış aylarında yoğun akademik kaygıyla ihmal edilen fiziksel aktiviteler için tatil zamanı fırsat olarak değerlendirilebilir.
Çocuklara ve gençlere eleştirisel yaklaşmak yerine günlerini planlamak, program yapabilmek için alan tanımak, hangi hobi ve aktivitelere ilgisi olduğunu belirlemek, bu planları gerçekleştirebilmeleri için imkan sunmak çatışmaları azaltacaktır. Tabi bu planlamaları yaparken çocukların aynı zamanda tatilde olduklarını unutmadan karşılıklı anlaşarak zihinsel uğraşılara da yer ayırılabilir. Kitap okumak, birlikte belirlenen bir konuda araştırma yapıp ailecek konuyu tartışmak ailecek yapılabilecek aktiviteler olabilir. Ailecek seyahate çıkmak, akraba ziyaretleri yapmak, imkanlar doğrultusunda tatil planlamak, birliktelik hissiyatını güçlendirmeye yardımcı olacaktır.
Özetle, tatili boş geçirilen bir zaman olarak görmek yerine, okul dönemi zaman ayıramadığımız uğraşlar için bir fırsat olarak görüp değerlendirmeliyiz.