Son yıllarda artan şiddet, yaralama, intihar, öldürme gibi durumların neden arttığını çok iyi tespit etmeden çözüme ulaşmak adeta imkansızdır. Ruhsuz insanın canlı kalamayacağı gibi maneviyatsız insanda psikolojik olarak dengeyi sağlayamaz, hatalar yapmak ile karşı karşıya kalır. Ahlak ve maneviyat açılarından zayıf insan bilgi ve beceri sahibi oldukça daha tehlikeli bir varlık haline dönüşme riski ile karşı karşıya kalır. İnsanın ruhsal denge için sahip olması gereken değerleri biyolojik, sosyolojik, psikolojik, fizyolojik, ve teolojik açılardan her zaman iyi seviyelerde olması gerekir.
Eğer bu seviyelerden bir veya birkaç tanesi iyi olmazsa kişinin dengeleri sarsılmaya başlar. Bu sarsılma belki normal zamanlarda kendini çok hissettirmeye bilir ancak herhangi bir duygusal yoğunluk ortaya çıktığında özellikle nefis ve şeytan insana hata yaptırmaya çok hevesli olduğu için var olan eksiklikleri iyi tespit eder. İnsanın zayıf yanlarını ortaya çıkarır ve vesveseleri (fısıltı) ile kişiye büyük bir hata yaptırma noktasında atağa geçer. İnsanın böyle bir durumda hata yapmaması, kendisini kontrol edebilmesinin şifresi maneviyat gücü, sağlam inanç dünyasıdır. Çünkü inanç dünyası güçlü olmadan vicdan harekete geçmez, insanın aklına ahirette hesap vereceği gelmez ve vicdan insana doğruyu gösteremez, yanlışı hissettiremez.
Vicdanın aktif olmadığı bir insanda insanlık zayıflar, yanlışlar doğru gibi gözükmeye, doğrular yanlış gibi gözükmeye başlar. Bu sebeple mutlaka ama mutlaka her gün bedensel sağlığımız için oksijen, su ve besin aldığımız gibi inanç, ruh dünyamızı besleyecek güçlendirecek geliştirecek çalışmaları her gün hiç aksatmadan düzenli ve sistemli bir şekilde yapmak insanı koruyabilecek iradesini doğru yönetebilecek en etkili güçtür.